Anayasa Mahkemesi Bireysel Başvuru
Ne yazık ki avukat olarak; meslek hayatımızda uzun süren, dolambaçlı yargı yollarından geçip, elimizden geleni yapıp, istediğimiz ve en önemlisi hakkaniyetli olduğunu düşündüğümüz sonuçlara bazen ulaşamıyoruz. Adalet ve yargı mekanizması hakkaniyetli sonuçlara ulaşmak ve hak ihlalini sıfıra indirgemek için elinden geleni yapmalı elbette. Bu nedenle hukuk sistemimize 2010 yılında yapılan Anayasa değişikliği ile dahil olan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuru için tüketilmesi gereken “iç hukuk” yollarından biri olan Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvurunun ne olduğuna, amacına, yerine, şartlarına ve usulüne değinmekte yarar görmekteyim.
Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru, ülke içinde etkin olan tüm idârî ve hukukî süreçlerin tüketilmesinden sonra bireyler tarafından başvurulabilecek ikincil nitelikte bir yargı yoludur.
Bireysel başvuru, kişiler arasındaki özel hukuk ilişkilerini kapsamaz. Bireysel başvuru, devletin kamu gücünün aktif ya da pasif oluşundan kaynaklanan hak ihlâllerini kapsamaktadır. Bu hak ihlâlleri, kamu gücü tarafından gerçekleştirilmiş ya da gerçekleştirilmemiş işlem ya da eylemler sonucunda ortaya çıkmış olmalıdır.
Kamu gücünün ihmâlleri de bireysel başvuru kapsamındadır. Zirâ kamu gücünün ihmâli sonucunda oluşacak hak ihlâlleri ve zararların ülke içindeki idârî ve hukuk yollarında çözüme kavuşturulamamış olması durumunda, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru söz konusu olabilecektir.
Bireysel başvuru, Anayasa tarafından teminât altına alınmış olan temel hak ve özgürlüklerin yanısıra, Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından imzâlanarak kabûl edilmiş olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) kapsamında yer alan insan haklarının gözetilmesini kapsamaktadır. Bu bağlamda Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru, bir yönüyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) nezdinde yapılan başvurulara benzerlik göstermektedir.
Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru için öngörülmüş olan şartları şu şekilde özetleyebiliriz :
1- MAĞDURİYET:
Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru için öncelikle ortada devletin kamu gücünün aktif ya da pasif bir ihlâli neticesinde meydana gelmiş bir mağduriyetin olması gerekmektedir. Devletin kamu gücünün bir uygulamasından ya da uygulamamasından kaynaklanan bir mağduriyet söz konusu olmadıkça Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru imkânı söz konusu olmayacaktır.
2-SON ÇARE ANAYASA MAHKEMESİ:
Devletin kamu gücünün aktif ya da pasif ihlâline karşı ülke içindeki tüm idârî ve hukukî yolların tüketilmiş olması gerekmektedir. Kişiler, mâruz kaldıkları ihlâllere karşı doğrudan Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunamazlar. Öncelikle ülke içindeki tüm idârî ve hukukî yollar sırayla ve usûle uygun olarak tüketilmiş olmalıdır.
3-YALNIZCA TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLER:
Bireysel başvuruya konu olan mağduriyetin Anayasa’da teminât altına alınmış temel hak ve özgürlüklerden bir ya da birkaçının ihlâl edilmesi ile ilgili olması gerekmektedir. Anayasa’da yer alan diğer hükümler ya da hiç yer almayan konularla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunulamaz.
4- SÜRE 30 GÜN:
Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru, yasal süresi içinde yapılmalıdır. Bireysel başvuru için yasal süre, ülke içindeki tüm idârî ve hukukî yolların tüketilmesini belirleyen en son karâr târihinden itibâren 30 gündür. Eğer bireysel başvuru konusu ile ilgili olarak ülke içinde herhangi bir idârî ya da hukukî başvuru yolu öngörülmemişse, bireysel başvuruya konu olan hak ihlâlinin öğrenildiği ândan itibâren yine 30 günlük süre söz konusudur. Eğer mücbir sebep olarak nitelendirilebilecek âfet, ağır hastalık, yasal engel vb. durumlardan ötürü bireysel başvuru 30 günlük süre içinde yapılamamışsa, söz konusu engelin ortadan kalktığı ândan itibâren 15 gün içinde bireysel başvuru yapılmalıdır. Anayasa Mahkemesi, bireysel başvurunun mücbir sebepten dolayı geç yapılmış olması ile ilgili incelemesini yapacak ve karârını verecektir.
DİKKAT: Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru, 23 Eylül 2012 tarihinden sonra kesinleşen işlemler ve kararları kapsamaktadır. Bu tarihten önceki işlem ya da kararlardan kaynaklanan hak ihlalleri ve mağduriyetlerin bireysel başvuru kapsamına dahil edilme imkanı yoktur. Bu tarihten önceki hak ihlalleri ve mağduriyetler için ise başvuru şartları mevcut ise Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi yolu açıktır.
ANAYASA MAHKEMESİ BİREYSEL BAŞVURU FORMU İÇİN TIKLAYINIZ.
Bireysel başvuruların Bireysel Başvuru Formu veya başvuru formunda bulunması gereken bütün bilgileri içeren ve aynı formatta olan bir dilekçeyle yapılması zorunludur. Form matbu bir formatta olduğundan doldurulmasında bir sıkıntı yaşanacağını düşünmüyorum. Ancak yazılırken dikkat edilmesi gereken bazı noktalara dikkat çekmek istiyorum.
Kamu gücünün işlem, eylem ya da ihmaline dair olayların tarih sırasına göre özeti başlığı altında bireysel başvuru konusu bir hak ve özgürlüğün kamu gücünün hangi işlem, eylem ya da ihmali nedeniyle ihlal edildiğine ilişkin olayların tarih sırasına bağlı kalınarak açık ve özet bir şekilde aktarılması gerekmektedir. Şayet başvurucunun birden fazla Anayasal hak ihlali iddiası varsa her bir şikâyete ait açıklamanın ayrı ayrı yapılması gerekmektedir.
Bireysel başvuru kapsamındaki haklardan hangisinin, hangi nedenlerle ihlal edildiği
ve buna ilişkin gerekçeler ve delillere ait özlü açıklamalar kısmında başvurucu Anayasa ile güvence altına alınan haklarından hangisinin ya da hangilerinin ihlâl edildiğini açık ve özet bir şekilde ifade etmeli ve şikâyetlerinin Anayasa’nın hangi maddelerine dayandığını belirtmelidir. Ayrıca başvuru konusu edilen kamu gücünün işlem, eylem ya da ihmaline dair olayların hangi temel hakkını ihlal ettiğine ilişkin bağlantının kurulup açıklanması gerekmektedir.
Başvurucu gerekçelerini açık, sade ve anlaşılır bir tarzda delilleriyle birlikteortaya koymalıdır.
Başvurucunun güncel ve kişisel bir temel hakkının doğrudan zedelendiği iddiasının
açıklanması kısmında, başvurucunun kamu gücü kullanılarak kişisel ve güncel bir hakkının ihlâl edildiğini ve mağduriyetinin başvurunun yapıldığı sırada da sürdüğünü gerekçeleriyle birlikte açıklaması gerekir.
Başvurunun Anayasa Mahkemesince kabul edilebilmesi için bir temel hakkı şahsen ve doğrudan zedeleyen bir kamu gücü işleminin varlığı ve bu ihlâl nedeniyle meydana gelen mağduriyetin başvuru yapıldığı sırada da devam ediyor olması gerekmektedir. Bu nedenle başvuru konusu bireysel işlemle bir temel hakkı şahsen ve doğrudan etkilenmeyen kişilerin başvuruları kabul edilemez bulunup reddedilmektedir. Dikkat edelim!
Bireysel başvuru yapılmadan önce ihlâle neden olduğu ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal için kanunda öngörülmüş idarî ve yargısal başvuru yollarının tamamının tüketilmiş olması gerektiğinden başvuru yapılmadan önce bu yolların tüketilip tüketilmediği ve mevcut kararın kesinleşmiş olup olmadığı değerlendirilmelidir.
Geç kalma halinde;
Başvurunun, başvuru yollarının tüketildiği tarihten; başvuru yolu öngörülmemişse ihlâlin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekmektedir. Bununla beraber başvuru süresinin mücbir sebep veya ağır hastalık gibi haklı bir mazeret nedeniyle kaçırılması hâlinde, mazeretin kalktığı tarihten itibaren en geç onbeş gün içinde mazeretine ilişkin açıklamaları da içeren başvuru formu ve eklerinin yanı sıra mazeretini ispatlayan belgelerle birlikte başvuru yapılabilir.
Sonuç olarak; Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunmadan evvel Anayasamızda düzenlenen temel hak ve özgürlükleri, AİHS ve ülkemizin taraf olduğu ek protokollerinde düzenlenen temel hak ve özgürlükleri kavramak gerektiği kanaatindeyim.